Gebelikte Diyabet Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Gebelikte diyabet hakkında bilinmesi gerekenleri, Memorial Şişli Hastanesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Op. Dr. Asena Ayar, sizlerle paylaşıyor.


Gebelikte diyabet, özellikle son yıllarda görülme sıklığı artış gösteren bir durum olarak ön plana çıkmaktadır. Diyabet, yaşamın herhangi bir döneminde ortaya çıkabileceği gibi gebelikte de gelişebiliyor. Türkiye, diyabet ve prediyabet insidansı yüzde 42 ile dünyada riski yüksek ülkeler arasında yer almaktadır. Vücut kitle endeksi yüksek, önceki hamileliğinde diyabet geçirmiş ve ailesinde diyabet hikâyesi olan kadınlarda daha sık bir şekilde görülen gebelikte diyabet durumu, düşük riskinden rahim içi bebek ölümlerine, erken doğumdan çeşitli enfeksiyon hastalıklarına kadar pek çok sağlık sorununa yol açabiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Op. Dr. Asena Ayar, gebelikte diyabet hakkında önemli bilgileri sizinle paylaşıyor.

Gebelikte Diyabet Hamilelerin Önemli Bir Bölümünde Görülüyor

Gebelik diyabeti ilk kez gebelikte tanı konan, gebelik öncesi olma durumunun kesin olmadığı bir diyabet şeklidir. Hamilelik öncesi kan şekeri hiç yükselmeyen kadınların gebelikle birlikte kan şekerinin yükselmesi “gebelik diyabeti” olarak adlandırılmaktadır. Gebelikle birlikte, zamanla kan şekerini düzenleyen insüline karşı bir direnç gelişir ve bu durum kan şekerinin yükselmesine neden olur. Gebeliklerin önemli bir kısmını etkileyen gebelikte diyabet durumunun tam olarak sebebi bilinmemektedir. Gebelikte diyabet vakalarının %86’sı gerçek, yüzde 14’ü gebelik öncesi varolan diğer diyabet tipleridir. Yüzde 14’lük dilimde kalan vakalarda, kişilerin diyabet hastalığına sahip olduklarına dair bilgileri yoktur.

Hem Anne Adayı Hem de Bebek için Risk

Gıdalardan alınan şeker, pankreas hücrelerinden salgılanan insülin hormonu tarafından parçalanır. Gebelikte kadın, plesenta ve beyin büyümesine destek olan hormonlar salgılar. Ancak bu hormonların neredeyse hepsi insülinin aksi etki ederek kanda dolaşan şeker miktarını arttırırlar. Gebelikte ise bebeğin büyümesine destek olan hormonlar salgılayan plasenta, aynı zamanda insülinin bir kısmını bloke ederek anne adayının bu hormona olan ihtiyacını artırır. Vücuda giren şekerin yeterli insülin olmaması nedeniyle kandan uzaklaştırılamaması ve enerjiye çevrilememesi sonucu gebelikte diyabet vakası ortaya çıkar. Bu şekilde yükselen kan şekeri hem anne adayının hem de bebeğin hayatı için risk oluşturur.

Gebelikte Özellikle Taranması Gereken Riskli Grup

  • Obezite,
  • Vücut Kitle İndeksinin BMI 25’in üstünde olması,
  • Önceki gebeliklerde gebelik diyabeti öyküsü olması,
  • 35 yaş üstü gebelik yaşanması,
  • Ailede diyabet, yüksek tansiyon bulunması,
  • Açlık kan şekerinin 105 mg / dl’nin, tokluk şekerinin 120 mg / dl’nin üzerinde olması,
  • Beyaz ırk dışındaki ırklarda coğrafi yatkınlık,
  • Daha önce iri bebek doğurmuş olmak,
  • Önceki gebeliklerde doğumsal anomalili bir bebek dünyaya getirmek,
  • Nedeni bilinmeyen ölü doğum yapmış olmak,

Tip 1 Diyabeti Olan Anneler Dikkat!

Hamilelik öncesi diyabeti olan anne adaylarının, gerek hamileliğini planlarken gerekse hamilelik süresince dikkatli olması gerekmektedir. Genellikle çocuk yaşta ortaya çıkan tip 1 diyabet, vücudun şekeri harcamak için gerekli insülin hormonu üretememesinden kaynaklanan bir durumdur. Tip 1 diyabeti olan anne adaylarının gebelik süresince doktorları ile iletişim hâlinde olması ve insülin tedavisini aksatmaması gerekmektedir.

Sonraki Gebelikleri de Etkiliyor.

Tip 2 diyabet, genelde 40 yaş sonrası ve kilolu kişilerde ortaya çıkar. Tedavisinde hem tablet formunda ilaçlar hem de insülin enjeksiyonları kullanılabilmektedir. Tip 2 diyabetle ilgili tanı, gebelik öncesinde ya da gebelik döneminde konulmuş olabilir. Gebelik diyabeti bu süreçte ihtiyaç duyulan ekstra insülinin üretilememesi problemidir. Genellikle gebeliğin ikinci yarısında ortaya çıkar ve gebelik sonlandıktan sonra geçer. Ancak gebeliğinde diyabet ortaya çıkan bir anne adayının sonraki gebeliğinde de diyabet geliştirme riskinin iki kat arttığı unutulmamalıdır.

Gebelikten Önce Diyabeti Olan Anne Adayları ve Bebeklerini Bekleyen Riskler

  • Göz ve böbrek problemleri,
  • İri bebek dünyaya getirme,
  • İri bebek nedeniyle müdahaleli doğum ya da sezaryen doğum yapma,
  • Düşük yapma,
  • Bebeklerde gelişme sorunları, özellikle sinir ve kardiyovasküler sistem anormallikleri,
  • Ölü doğum ya da erken ölüm,
  • Doğum sonrası sağlık problemleri, hayatının daha sonraki evrelerinde diyabet ve obezite sorunları yaşama gibi riskleri vardır.

Gebelikte Ortaya Çıkan Diyabette Anne Adayları ve Bebeklerini Bekleyen Riskler

  • İri bebek riski buna bağlı olarak doğumun zor olması ya da sezaryenle olması,
  • Bebekte kalp ve solunum problemlerinin görülmesi,
  • Bebeğin hayatının ilerleyen dönemlerinde obezite veya diyabet geliştirmesi riski artar.

Diyabet Doğum Şeklini de Belirliyor.

Diyabet nedeniyle göz, böbrek ve tansiyon sorunu olan gebelerin mecbur kalmadıkça sezaryenden kaçınması önemlidir. Çünkü bu kişilerde yaralar geç iyileşmektedir. Tıbbi zorunluluk bulunmadıkça diyabetli gebelerde normal doğum tercih edilmeli, bebeğin yüksek kilolu olduğu durumlarda ise sezaryene başvurulmalıdır.

Her Gebe Diyabet Testi Yaptırmalıdır.

Diyabet riski yüksek anne adaylarının gebelik öncesi bir endokrinoloji uzmanı ile görüşmesi gerekmektedir. Her gebe, gebeliğin haftalarında, riski yüksek olanlar ise daha erken dönemde gerekli testleri yaptırmalıdır. Diyabet tanısı konulan gebelerde hastalık, düzenli şeker takibi ve diyet ile kontrol edilmeli, gerekli durumlarda insülin tedavisi uygulanmalıdır.

İlginizi Çekebilir: Hamilelik Dönemi Boyunca Vücudunuzda Yaşanacak Değişimler

Diyabeti Olan Gebelerin Adım Adım Dikkat Etmesi Gerekenler

Kilo alımı

Gebelikte aşırı kilo alan bir diyabet hastasının kan şekeri, normal seviyenin üzerine çıkar. Yüksek kan şekeri bebeğe geçerek onun da kan şekerini yükseltir. Bu durumda; bebekte kalp, böbrek ve damar sorunları gelişir. Bebek, tüm endokrin dengesi bozulmuş olarak dünyaya gelebilir. Gebeler; 4. aydan sonra ayda ortalama 750 gram ya da 1 kilo alabilirler. Gebelik tamamlandığında bu, 10-11 kiloyu geçmemelidir.

Beslenme

Gebeler, 3 ana öğün, 3 ara öğün yapmalı ve ara öğünlerini aksatmamalıdır. Bu alışkanlık, hem 4 saati aşan açlık durumunun oluşması hem de kilo alımlarını önlemeye yardımcı olur.

Folik Asit

Folik asit her gebe için olduğu gibi diyabet hastası gebeler için de oldukça yararlıdır. Folik asidin doktorun belirlediği oranlarda düzenli kullanımı, bebeklerde “spina bifida” adı verilen omurilik gelişim bozukluğunun oluşmasına önler.

Egzersiz

Diyabetli anne adayları, sabah ve akşam 20 dakikayı geçmeyen hafif egzersizler yapmalıdır. Gebeler için en ideal egzersiz yürüyüştür. Düzenli egzersiz, insülin gibi kan şekerini düşürme özelliğine sahiptir.

Uyku

Vücudun ihtiyacı olan 7-8 saatlik uyku sonrası hormon sistemi kendini toparlar. Vücut için yararlı olan gece uykusudur. Kan şekeri gece gündüz ritmi ile bire bir ilişkilidir. Bu nedenle gece uyumadan, uykusunu gündüz almaya çalışan diyabet hastalarında şeker kontrolü sağlanması zorlaşır.

Hastane Çıkışı Ürünlerine Göz Atın

Doğumdan Sonra da Takip Bırakılmamalı

Gebelikte diyabet durumuyla karşılaşan kadınların doğum sonrası dönemde insülinle tedavi ihtiyacı genellikle ortadan kalkar. Ancak ilerleyen dönemlerde diyabetle karşılaşma riskleri artmaktadır. Bu nedenle doğumdan 6 hafta sonra glisemik durum yeniden değerlendirilmeli ve glikoz yüklemesi yapılarak kan şekeri ölçülmelidir. Sonuçların normal çıkması halinde 3 yıllık aralıklarla testler tekrarlanmalıdır. Gebelikte diyabet durumu yaşayan kadınların hayat tarzlarında mutlak suretle değişiklik yapmaları gerekecektir.

Makalemizi Faydalı Buldunuz Mu?

Aşağıdaki yıldızlara tıklayarak oyunuzu verin.

Makalemiz okuyucumuzun oyuyla 5 üzerinden puan almıştır.

Beğenmenize Çok Sevindik!

Bizi sosyal medyada takip etmek ister misiniz?

Beklentilerinizi Karşılayamadığımız için Üzgünüz 🙁

Makalemizi geliştirmemize yardımcı olun!


Aşağıdaki formu doldurarak, makalemizle ilgili sorularınızı yazarımıza iletebilirsiniz. Toplam yorum sayısı: 0

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Op. Dr. Asena Ayar - Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
1975 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Op. Dr. Asena Ayar, 1992 - 1998 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde Tıp Doktoru eğitimi almıştır. 1999 - 2004 yılları arasında Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünde, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlık eğitimini tamamlayan Op. Dr. Asena Ayar, 2005 yılında Acıbadem Hastanesi, 2005 - 2006 yılları arasında Medicana Hastanesinde, 2006 - 2007 yılları arasında ise Medical Park Hospital Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev almıştır. 2007 yılından beri Memorial Şişli Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünde çalışmaya devam eden Op. Dr. Asena Ayar bilgi ve birikimini siz değerli Joker Blog okuyucularıyla paylaşıyor.
Open