Annelik, bir kadının yaşayabileceği en özel duygulardan birisidir. Tüm güzel anılarının yanında, anne olma süreci, özellikle doğumla birlikte stresli bir yapıya dönüşebilmektedir. Doğum sonrası dönemde; anne rolüne alışmak, çocuğa güvenli bir ortam sunmak, çocuğun bakımını gerçekleştirmek, bebekle iletişim kurmak gibi düşüncelerle depresyon kaçınılmaz hâle gelebilir. Memorial Hizmet Hastanesi Psikoloji Bölümünden, Uzman Psikolog Sevda Sevimli Yurtseven, lohusa depresyonu (doğum sonrası depresyon) ve tedavi yöntemleri konularında önemli bilgileri bizlerle paylaşırken, her yeni annenin, bebeğini dünyaya getirdikten sonra bir uzmandan yardım alması gerektiği konusunun altını çiziyor.
Lohusalıkta Depresyon Ciddiye Alınmalı!
Lohusalıkta depresyon annenin ve dolaylı olarak çocuğun sağlığını etkileyebilme potansiyeli olan önemli problemlerden biridir. Hamilelik ve doğum süreçleri, uzun ve yorucu bir süreç olduğundan, kadınların doğum sonrası loğusalık döneminde psikolojik problemlerle karşılaşma ihtimali daha da yüksektir.
Doğumdan sonraki ilk günlerde görülen doğum hüznü (postpartum blues), neredeyse tüm annelerde görülen ve normal sınırlarda seyreden endişe ve üzüntü hâlidir. En fazla 10 gün sürmesi beklenen postpartum blues, kendiliğinden ya da sosyal çevrenin desteği neticesinde kaybolur.
Lohusalıkta depresyon olarak adlandırılan problem ise, doğumun dördüncü haftasından itibaren başlayan ve müdahale edilmezse 6 ay ile 1 – 2 yıl arası devam eden, bu nedenle ciddiye alınması gereken psikolojik travmalardır. Lohusalıkta depresyon hastalığının belirtileri; aşırı yorgunluk, uykusuzluk, bedensel şikâyetler, ağlamalar, iştahsızlık ya da aşırı yemek yeme, umutsuzluk, aktivitelerden zevk alamama ve suçluluk duygusu hissetmektir. Daha ağır durumlarda ise; annenin kendini suçlaması, kendine ya da bebeğine zarar verme düşüncesi ve/veya girişimi gibi hadiseler gözlemlenebilir.
İlgili Yazı: Doğum Sonrası Depresyon Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
Doğum Sonrası İlk Ay Uzman Yardımı Gerekebilir.
Lohusalıkta depresyon problemin görülme oranı %5 ile %20 arasındadır. Lohusalıkta depresyonun, normal bir depresyon durumundan en önemli farkı; annede gözlemlenen, bebeğe karşı sevgisizlik veya iki uca yakın karışık duyguların ön planda olmasıdır. Doğum sonrası depresyonun nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte aşağıda listelenen durumların etkili olduğu düşünülmektedir.
- Annenin aile içinde yaşadığı ekonomik zorluklar,
- Sosyal desteğin yetersiz olması,
- Eşle ilgili sorunlar yaşanması,
- Ölüm, ayrılık gibi beklenmeyen olaylar,
- Planlanmamış gebelikler,
- Çok doğum yapmış olma,
- Annenin daha önceki gebeliklerde depresyon geçirmiş olması,
- Bebeğin anne sütüyle beslenmemesi,
- Kayıpla sonlanan gebelik ve doğum deneyimleri,
- Erken anne-bebek ayrılığı,
- Bebeğin bakımı ile ilgili duyulan kaygılar etkili olmaktadır.
Yukarıdaki bir ya da daha fazlasını risk etkeni olan taşıyan kadınların doğumdan sonraki birinci ya da ikinci ayda; doğum sonrası depresyon açısından değerlendirilmesi gereklidir.
Anne, Doğum Sonrası Depresyonun Farkında Olmayabilir.
Doğum sonrası depresyon probleminin görülme sıklığı yüksek olsa da, pek çok durumda tanı konma süreci kolay olmamaktadır. Bu durumun başlıca nedenleri; annenin olumsuz duygular nedeniyle kendini suçlu hissetmesi, utanması veya hangi uzmana başvuracağını bilemiyor olması, sosyal çevre tarafından eleştirilme korkusu, yeni doğan bebeğe çevrenin gösterdiği ilgi nedeniyle negatif duygularını baskılama ve saklama eğilimi olabilir. Öte yandan pek çok anne, yaşadıkları bu duygu durumu bu sorunları depresyon olarak adlandıramayıp destek arayışı içine girmemektedir. Ülkemizde birinci basamak sağlık hizmetlerinin tam olarak gelişmemiş olması da bu tür sorunları olan kadınların belirlenmesinde zorluklara neden olmaktadır.
İlginizi Çekebilir: Hamilelikte Mide Bulantısı ve Sabah Bulantısı Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey (Video)
Lohusa Depresyonu Geçirme Riski Taşıyan Anne Adayları Gebelikte Belirlenebilir.
Bu durumun önüne geçmek amacıyla hamilelik döneminde annenin bilinçlendirilmesi ve hamilelik sonrasındaki süreçte annedeki duygusal değişimlerin gözlemlenmesi ve gerekli durumlarda biz uzmanla görüşmesi konusunda yol gösterilmesi faydalı olacaktır. Doğum yapmak gibi, bireyin yaşamını kökten değişikliğe uğratan bir durum karşısında, annenin en büyük yardımcısı eşi ve çevresindeki diğer insanlar olacaktır.
İlginizi Çekebilir: Çocuklarda Kendi Kendine Konuşma Alışkanlığı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Makalemizi Faydalı Buldunuz Mu?
Aşağıdaki yıldızlara tıklayarak oyunuzu verin.
Makalemiz okuyucumuzun oyuyla 5 üzerinden puan almıştır.
Beklentilerinizi Karşılayamadığımız için Üzgünüz 🙁
Makalemizi geliştirmemize yardımcı olun!
Geri bildiriminiz için teşekkür ederiz.!
Aşağıdaki formu doldurarak, makalemizle ilgili sorularınızı yazarımıza iletebilirsiniz. Toplam yorum sayısı: 0